Vücutta en çok bulunan mineral olup toplam vücut ağırlığının % 1-2’sini oluşturur. Vücuttaki toplam kalsiyumun % 99’u kemik ve dişlerde bulunur. Kalsiyum ve fosfor arasında sabit bir oran olup 2/1 şeklindedir. Kalsiyum, kemik dokusunda hidroksiapatit biçiminde fosforla bağlanmış olarak yer alır.
Alınan kalsiyumun % 20-30’u ince bağırsakların üst bölümünden emilir. Fazla miktarlardaki demir, aluminyum ve magnezyum erimeyen fosfatlar teşkil etmek suretiyle bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine engel olur. Vücuttaki kalsiyum düzeyi paratroid hormonu, kalsitonin ve aktif vitamin D3 ile düzenlenir. Kalsiyumun emilmeyen kısmı vücuttan dışkı, idrar ve terleme yoluyla atılır.
Fonksiyonları :
• Kalsiyumun en önemli fonksiyonu iskelet ve dişlerin şekillenmesinde yapı maddesi olarak görev almasıdır.
• Glikojen metabolizmasında görevlidir.
• Kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynar.
• İskelet ve kalp kasının normal çalışması için gereklidir.
• Sinirlerin uyarılmasında görev alır.
• Hücre bölünmesi için gereklidir.
• Hücre duvarı permeabilitesinde görev alır.
• Çeşitli hormonların salgılanmasında görevlidir.
• Süt üretimi ve yumurta kabuğu üretiminde rol oynar.
Yetersizliği :
• İneklerde buzağılamadan hemen sonra kalsiyum ihtiyacı artmakta oysa bu dönemde inek rasyondan yeterli miktarda kalsiyum absorbe edememektedir bunun sonucunda süt humması ( Hipokalsemi,Doğum felci ) oluşur.Magnezyum ve vitamin D noksanlığı hipokalsemiye neden olur.
• Büyüme yavaşlar.
• Kemiklerde ve dişlerde zayıflık olşur.
• Kemiklerde malformasyon ( Rickets ve Osteomalasi ) şekillenir. Tırnaklarda yangı oluşur.
• Süt verimi düşer.
• Kanın pıhtılaşması azalır ve kanama vakaları sıklaşır.
• Kanatlılarda bazal metabolizma yükselir ve iç kanama eğilimi artar.
• Anormal duruş ve yürüyüş görülür.